Nvidia CEO’su Jensen Huang, yapay zekanın yalnızca teknolojik bir devrim değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik düzeyde sarsıcı bir dönüşüm getireceğini söyledi. Verdiği son röportajda Huang; insanlık tarihinin dönüm noktalarından birinde olunduğunu belirterek, bu değişimin merkezinde Nvidia’nın yer alacağını açıkça ifade etti.
Jensen Huang, yapay zekanın değiştirici gücüne inanıyor
Yıllar içinde GPU teknolojileriyle grafik işleme alanında öncü hale gelen Nvidia, son dönemde yapay zeka çipleriyle küresel teknoloji ekosisteminin kalbinde konumlandı. Şirketin çipleri, ChatGPT gibi üretken yapay zeka sistemlerinden Google ve Microsoft’un büyük modellerine kadar pek çok uygulamanın altyapısını oluşturuyor. Bu süreçte Nvidia, yalnızca bir donanım üreticisi değil, aynı zamanda yapay zekâ çağının şekillendiricisi haline geldi.
Huang, yapay zeka devriminin kaçınılmaz olarak iş dünyasını dönüştüreceğini ve her sektörde etkilerinin görüleceğini söyledi. “Herkesin işi etkilenecek. Bazı işler kaybedilecek” diyerek bu dönüşümün bazı açılardan sancılı olacağı uyarısında bulundu.
Yapay zekanın üretkenliği artırma potansiyeline işaret eden Huang, toplumsal refahın bu sayede artabileceğini söyledi. Ancak bu optimist çerçeveye karşın, Dünya Ekonomik Forumu’nun yakın tarihli verilerine göre işverenlerin yüzde 41’i 2030 yılına kadar yapay zeka nedeniyle iş gücünde azalmaya gideceğini belirtiyor.
Elon Musk’ın Grok adlı sohbet botu gibi yapay zeka ürünlerinin olumsuz çıktılar üretme potansiyeline de değinen Huang, sistemlerin artık kendi çıktısını başka yapay zekâlarla denetleyebildiğini söyledi. Bu tür güvenlik mekanizmalarının gelişmekte olduğunu ifade etti. Ancak bunların yeterli olup olmayacağı konusunda kesin bir çerçeve çizmedi.
Huang’a göre yapay zekanın en umut verici kullanım alanlarından biri sağlık sektörü. Şirketin vizyonu, yapay zekayı ilaç geliştirme süreçlerinde kullanmak, insan biyolojisinin anlaşılmasını hızlandırmak ve tedavisi zor hastalıklarda yeni çözümler üretmek üzerine kurulu. Bu yönüyle Nvidia yalnızca teknoloji şirketi olarak değil, biyoteknoloji ve sağlık alanında da stratejik bir aktör haline geliyor.
